Terapi denince zihnimizde canlanan kavramlar genelde birbirine benzerdir. Kişi problemleri nedeniyle bir uzmana gider , ‘ dertlerini ‘ anlatır ve uzman onu anlayarak ne yapması gerektiğini söyler veya hatalarını kişiye gösterir.
Aslında terapi süreci yukarıdaki tanımdan farklı bir süreçtir. Terapistler insanların daha sağlıklı , mutlu bir yaşantısı olması için çeşitli tekniklerden faydalanarak, kişi ile işbirliği içinde bir tedavi planı uygular. Bilişsel Davranışçı, Psikodinamik, Bütünsel gibi teknikler kullanan terapistler , tarafsız,yargılayıcı olmayan bir dil kullanırlar. Ne yapmamız gerektiğini söylemekten çok , kişiye gerekli iç görüyü kazandırıp, eğer gerekliyse değişimi başlatmak için yolları çizer ve devamında kişiye eşlik ederler. Bu sebeple terapist tek başına problemin çözümünde yer almaz, mutlaka danışan kişininde aktif şekilde katılım sağlaması ve açık olması gerekir.
Okul öncesi dönem ve okul çağı çocuklarına danışmanlığa gelmeden önce kısa bir açıklama yapılması uygundur. Büyüklerin ve ailelerinde zaman zaman bazı konularda ( sabit bir konu varsa örnekler verilebilir ) yardıma ihtiyaç duyabileceği, daha mutlu ve sağlıklı olmak için konuşmaya ihtiyaç duyabileceği çocuğun yaş grubuna uygun bir dille anlatılabilir. Küçük çocuklarda soyut düşünce henüz daha oluşmadığı için bir psikologu tanımlarken ‘ mutluluk doktoru ‘ kavramı kullanılabilir.
Çocukta kaygı durumu oluşturduğu gözlemlenmesi halinde , uzman ile neler yapılacağı ( bekleme odasında bekleneceği, içeride sohbet edileceği vb ) somutlaştırarak anlatılabilir.
Çocuğu rahatlatmak adına uzmanın onunla sadece oyun oynayacağını , birlikte resim yapılacağını vb durumları söylemek çocukta bir beklenti yaratacağından ve özellikle uzman bir test uygulayacak ise çocukta hayal kırıklığı ve isteksizliğe sebep olabileceğinden tercih edilmez. Merkeze gelindiğinde çocuk kaygılı bir ruh halinde ise uzman sağlıklı iletişim kurmak ve çocuğu rahatlatmak adına çeşitli yöntemlere başvuracaktır.
Genellikle Çocuk/ Ergenlerle olan bir terapi süreci ebeveynleri ile olan kısa bir görüşme ile başlar. Terapiye ihtiyaç duyulan sebepler , nasıl bir yol izleneceği konuşulur. Eğer çocuk/ergen olmadan uzmanla iletişim kurulması gerekiyorsa , çocuk/ergen bekleme odasında beklerken bu görüşme sağlanabilir.
Çocuk/Ergen ve psikolog, çalışmaya başladıktan sonra , her seans sonunda aile ile bir görüşme gerçekleştirilir ve değerlendirme yapılır. Bu değerlendirme her seans sonrası olmayabilir , buradaki belirleyici uzmandır. Terapi süreci sorunun niteliğine, ailenin yaklaşımına , çocuğun yaşına ve benzeri faktörlere göre değişiklik gösterecektir. Ergenlerle çalışırken aile ile paylaşılması gereken- zorunlu olan durumlar ve terapist ile ergen arasında gizli kalabilecek konular önceden belirlenir. Çocuğun/ Ergenin ihtiyaçlarına bağlı olarak uzman çeşitli terapi tekniklerinden faydalanarak bir yol çizebilir, bazı test ve yöntemleri kullanabilir.
Ebeveynlerin izni dahilinde uzman ihtiyaç halinde çocuğun okulu ile iletişim kurabilir ve gerekli bilgileri talep edebilir. Gerekli durumlarda gene ebeveyn ve okulun bilgisi dahilinde okul ziyaretleri gerçekleştirip gözlem yapmak isteyebilir.
Çocuk ve Ergen danışmanlığında özellikle ilk görüşmeye anne ve babanın birlikte gelmesini tercih ederiz. Çocuk bir sorunu olup bunu çözmek için adım atarken anne ve babasının desteği ile bunu yapması çok önemlidir ve terapi sürecini önemli ölçüde hızlandırır. Aynı zamanda psikolog çocuk ile ilgili bilgi sahibi olurken , onu yetiştiren kişilerle ilgili de bilgi sahibi olmak ve soruna karşı hangi konumda, fikirde olduklarını bilmek ister. Bu terapi sürecini etkileyen önemli faktörlerden birisidir. Çünkü çocuktaki problem, özellikle sistemik aile terapisinde , ailedeki kişilerin birbirleri ile olan iletişimi düzeldiğinde ortadan kalkabilir. Çocuklar yetişkinlerden farklı olarak bir davranış problemi ile yardıma ihtiyacı olduğunu anlatır. Bu sebeple yetişkin terapisi sürecine göre daha uzun bir araştırma süreci gerekebilir. Bu süre içinde anne ve baba ile olan görüşmeler oldukça önemlidir.
Görüşmelerin ne kadar sıklıkla olacağı, ne kadar süre devam etmesi gerektiği gibi soruların cevapları kişinin / ailenin sürecine göre değişiklik gösterecektir. Belli sorunlarla ilgili ( depresyon, kaygı bozukluğu vb ) terapi tekniklerinin ortalama seans sayısı bellidir , bunu ilk görüşme sonrasında psikolog size söyleyecektir. Ancak süreyi kısaltmak ve terapiyi daha etkin hale getirmek için , danışanın çabası önemlidir. Yerine getirmesi gereken şeylerle ilgili gösterdiği çaba, görüşmeleri aksatmamak ve düzenli gelmek gibi bir çok faktör nedeniyle terapinin ne kadar süreceği kişiye göre değişebilir